Create
Gökhan Yılmaz

Sayfa 1

      Incredible Machine, 90’ların başında PC için piyasaya çıkan ve ben dahil pek çok oyuncuyu etkilemeyi başaran bir oyundu. O basit görüntülerinin arkasında eğlenceli oynanışı ve beyin yakıcı bulmacaları bulunuyordu. Genel olarak, bir objenin bir yerden bir yere taşınmasını ya da o objenin çalışmasını sağlıyorduk. Bu amaç için kullanacağımız yöntem tamamen bize bırakılmış oluyordu ve verilen araçları kullanarak tüm planı tasarlıyorduk. Bu tür makinelere Goldberg Machine deniyor, hani çizgi filmlerde gördüğümüz, sırayla birbirini tetikleyen eşyalardan oluşur. İşte Create için, Goldberg Machine oyunlarının yeni nesil versiyonu diyebiliriz.

      Create, Electronic Arts’ın alt stüdyosu olan Bright Light tarafından geliştirildi. İlk duyurulduğunda isminden ve hakkında yapılan “Hayal gücünüz ile dünyaları yaratacaksınız, yaratıcılığınız konuşacak” tarzındaki açıklamalar beklentileri çok yükseltmişti. Fakat “Yaratmak” ve “Bulmacaya çözüm yolu yaratmak” arasında büyük bir kapsam farkı bulunuyor, bu nedenle Create ile hayal dünyanızı yaratabileceğinizi sanmıyorum.
     Create’e giriş yaptığınızda kocaman butonlara sahip renkli menüleri sizi karşılıyor. Create yazısının bulunduğu sahne aynı zamanda sizin ilk bölümünüz oluyor. Bunun gibi pek çok sahne bulunuyor ve her sahnede çözülmeyi bekleyen bulmacalar mevcut. Sağ üstte görülen “Play” simgesine tıkladığınızda sahne aktif olarak oynatılıyor. Mesela ana sahnedeki Create yazısı, bastığınızda boşlukta durduğu için aşağı düşüyor ve ilk görevde düşen yazının üzerinden bir cip geçirmeniz isteniyor.
     Herhangi bir sahnedeyken çıkış tuşuna bastığınızda (Esc), oyunun asıl menüsüne ulaşıyorsunuz. Burada çevre bileşenleri, oyun objeleriniz, fırça araçlarınız ve sahne araçlarınız bulunuyor. Bu araçlar sayesinde sahnenizi isteğiniz gibi kişiselleştirebiliyorsunuz. Arka fonundan müziklerine, duvar boyalarından üzerindeki canlılara kadar geniş bir seçim sunuluyor. Bu sahneleri kişiselleştirdikçe yeni içeriklerin (Daha fazla eşya vb) kilitlerini açıyorsunuz. Tüm bu kişiselleştirme olayı oyunun bulmacalarından ayrı tutulmuş. Bu sayede, etrafı çiçeklerle süslemekle uğraşmam derseniz hiç bulaşmadan devam edebiliyorsunuz.
Sayfa 2

     Create’de herhangi bir hikaye, karakter, ara video ya da multiplayer modu bulunmuyor. Tüm oyunu, ilerledikçe zorlaşan ve fizik kurallarından oluşan bir zeka bulmacası olarak düşünebilirsiniz. İşin yaratma kısmı burada ortaya çıkıyor. Bir bölümü bitirmek için size verilen objeleri nasıl kullanacağınız tamamen size kalmış. Bu nedenle sizin bulduğunuz çözüm ile bir başkasının çözümü farklılık gösterebiliyor. Bu, çözüm yoluna giderken özgürlüğe sahip olmanız anlamına geliyor. Hatta bazı bulmacalarda bütün objeler hizmetinize sunuluyor ve hepsinden istediğiniz şeyi seçmek oldukça keyifli oluyor. Çünkü kullanabileceğiniz çok fazla obje bulunuyor (200’den fazla) ve hepsini farklı amaçlar için kullanabiliyorsunuz.

     Elbette bulmacaların çoğunda az miktarda obje sunuluyor. Bunun nedeni, bazı objelerin o bulmacayı çok kolay hale getirmesi. Mesela üzerine bağladığınız balon ve etrafa yerleştireceğiniz vantilatörler ile bir objeyi istediğiniz yere kolaylıkla ulaştırabiliyorsunuz.
     Create’in multiplayer modları bulunmasa da diğer oyuncular ile paylaşım ve rekabet içerisinde bulunabiliyorsunuz. Online Gallery’den diğer oyuncuların yaptıkları tasarımları, bölümlere ürettikleri çözümleri ya da kendi hazırladıkları bulmacaları indirebiliyorsunuz. Mesela çok zor bir bulmacayı sadece iki obje kullanarak pratik bir şekilde geçtiyseniz bunu paylaşıma açarak diğer oyuncuların görmesini sağlayabiliyorsunuz.
     Grafiksel anlamda fazla bir şey beklememek gerekiyor fakat Create bu açıdan ortalamanın üzerinde bir yer edinmiş. Tasarımlar ve sahneler göze hoş görünüyorlar. Kullanılan renk paleti kimseyi rahatsız etmeyen ve canlı tonlardan oluşuyor (The Sims serisinde olduğu gibi). Bulmacalar fizik kuralları üzerine kurulu olduğu için Create’in en başarılı olduğu noktalardan biri oyun motoru oluyor. Kullanımı kolay ve pratik menüler en başta biraz karışık gelse de sonradan alışılıyor.

     Create’i oynarken duyacağınız müzikler sizi tatmin etmeyebilir. Kendimden örnek verecek olursam, Uzay temalı sahnede oynarken çalan müzikleri çok beğenmeme rağmen oyunun geri kalanındaki parçaların çoğu oldukça sıkıcı geldi. Daha çok Tycoon oyunu oynuyormuş gibi hissediyorsunuz.