Goldeneye 007
Buğra Çiftçi

Sayfa 1

     Neredeyse 5 milyar dolara yakın bir gişe hasılatına sahip olan James Bond film serisinin, video oyunu sektöründeki en büyük temsilcisi olan ve aynı zamanda tüm zamanların en iyi FPS'lerinden biri olarak gösterilen 1997 tarihli Nintendo 64 oyunu Goldeneye, tam 13 yıl sonra evlerimize tekrar konuk oluyor.
 
     Wii ve DS konsolları için gelen oyunun Wii sürümünü inceliyoruz. Goldeneye 007, her ne kadar bir yeniden yapım olarak lanse edilsede, bunun tamamen doğru olduğu söylenemez. Örneğin orijinal oyunda bulunan Monako ve Küba'da geçen bölümler, yeni oyunda karşımıza çıkmıyorlar. Fakat sırasıyla Rusya, İspanya, Dubai ve Nijerya'da devam ettiğimiz görevimiz, en azından mekan çeşitliliği açısından önceki oyunu aratmıyor. İki oyunun ve temel alınan filmin aynı kurguyla başlayıp, aynı kurguyla bittiğinide hatırlatalım.
 
     Aynı isimli filmin ve orijinal oyunun aksine Bond rolünde Pierce Brosnan yerine, güncel James Bond, Daniel Craig bulunuyor. Craig'in oyundaki modellemesi çok başarılı. Aynı zamanda seslendirmesinide kendisi yaparak, oyunun kalitesini artırıyor. Judi Dench ise, M adlı karakteriyle oyun boyunca hiç görünmesede kendi sesi ile katkıda bulunuyor.
     Oyuna profil seçimi ile giriş yapıyoruz. Birbirinden ayrı olarak 5 kişinin oyunu farklı zamanlarda oynayabileceği 5 adet profil seçeneği bulunmakta. Oyun, maceramız boyunca kullanacağımız çeşitli silah, gizlilik öğeleri hakkında kısa alıştırmaların olduğu bir antreman bölümüyle başlıyor. Poligondaki hedefleri vurma ile silah talimi ve düşmanlarımıza sessizce arkadan yaklaşıp silah kullanmadan etkisiz hale getirme gibi önemli özellikleri tanıtan bu bölüm fazla uzamayarak oyuncuyuda sıkmıyor. Asıl macera ise, İngiliz büyükelçiliklerine karşı düzenlenen terörist saldırılarda kullanılan silahlarla alakası olduğu düşünülen Rusya'nın Arhangelsk şehrindeki bir nükleer silah tesisine sızıp, buradaki silahları yoketme görevi ile başlıyor. Bu görevde 006 numaralı ajan Alec Trevelyan'da bize yardım etmekte. Tesisin çeşitli bölümlerine patlayıcıları yerleştirdikten sonra, görevin ilerleyen bölümlerinde bu tesisin komutanı olan Ourumov'un Alec Trevelyan'ı yakaladığı ve öldürdüğü gösteriliyor. Ardından Ourumov'u takip etmeye başlayan Bond'un yolu önce nükleer saldırılara karşı dayanıklı bir helikoptere, sonrada bununda ötesinde büyük bir nükleer güce sahip GoldenEye uydusunu durdurmak için Nijerya'ya kadar gidiyor.
     Check-point sistemini kullanan Goldeneye 007, genel olarak doğrusal bir ilerleyişe sahip. Vur ve ilerle şeklinde bir anlayışa sahip olan Goldeneye, zaman zaman aynı hedefe giden havalandırma boşlukları gibi farklı yollarıda karşımıza çıkartarak, birazdan bahsedeceğim gizlilik unsurunu önplana çıkartıyor. Oyun tamamen aksiyon üzerine kurulu. Özellikler bazı bölümleri neredeyse nefes almadan ve hatta bunun farkına bile varmadan bitirebilirsiniz. Bond, zaman zaman tek kişilik bir orduya dönüşebiliyor. Ama ölümsüz değil bunuda unutmamak gerekli.
    
     Oyunda ayrıca adı Smartphone olarak geçen gelişmiş teknolojiye sahip bir cep telefonumuzda bulunmakta. Bu alet ile ekranın sağ alt köşesinde telefon ikonu belirdiği zamanlarda çevremizi analiz ederek hakkında bilgi edinmemiz gereken çeşitli cihazları tarayabiliyor, kilitli durumdaki kapıları açabiliyor, çeşitli güvenlik sistemlerini menfaatimiz için çalışacak şekilde ayarlayabiliyoruz ve doğal olarak MI6 merkezinden gelen görevleri bu telefon yoluyla öğreniyoruz.
Sayfa 2

     Silah çeşitliliği yönünden zengin olan oyunda, pek çok taramalı, pompalı ve sniper varyasyonu bulunmakta. Her görevin başlangıcında zaten yanımızdaki susturucu takılabilir tekli silahımız bulunuyor. Görev içerisinde ilerledikçe öldürdüğümüz düşmanlarımızdan geriye kalan silahlarıda kullanabiliyoruz. Yanımızda en fazla 3 adet silah taşıma hakkımız var.
 
     Gizlilik oyunda önemli bir yere sahip. Susturucuya sahip silahımızla ilerleyerek, fazla ses çıkarmadan tüm tehditleri sessizce ortadan kaldırmaya çalışmak, çok ses çıkaran taramalı bir tüfekle tüm düşmanların arasına atılmaya tercih edilebilir. Zira silah sesini duyan ve bulunduğumuz bölgeye yakın olan tüm düşmanları üzerimize çekmek pek mantıklı değil ve zor anlar yaşamanıza sebep olabiliyor.
 
     Oyunda can barı kullanımı oyunun zorluk seviyesine göre değişiyor. Örneğin Classic 007 zorluk derecesinde hem can hem zırh durumunu gösteren iki adet dışa bükey gösterge varken, Agent adlı seviyede ise herhangi bi gösterge bulunmaması ile birlikte yoğun düşman ateşi altında kaldığımızda ekran kırmızılaşmaya başlıyor ve bundan kurtulamazsak Bond ölüyor. Bu durum, nasıl olsa son checkpoint noktasından devam edeceğimiz için çok büyük bir sorun olmasa da, her görevde aynı kolaylıkla karşılaşmıyoruz. Örneğin karşımıza yaklaşık 20-25 düşmanın kısa zaman dilimi farklarıyla çıktığı bazı görevlerde canımızı kaybetmemiz, bizi 5-6 dakika geriye götürebiliyor. Tüm bu sebeplerden dolayı düşman ateşine maruz kaldığımızda yapılacak en iyi şey bir köşeye çekilip ekranın tekrardan normal haline dönmesini beklemek.

 

     Müzikler, oyunun barındırdığı aksiyon seviyesine uygun olarak düzenlenmiş. Çok üstün seviyede bulunan bir listeyle karşılaşmasakta, ortalamanın üzerindeki müzikler ve ses efektleri sizi moda sokacaktır. Açılış ve kapanış jeneriklerindeki müzikler, oyunun en başarılı müzikleri olarak dikkat çekiyorlar.
 
     Oyun grafiksel açıdan da başarılı. Arada sırada kare hızında düşüşler olsada bunlar oyunun başarılı görselleri ve kalburüstü seviyedeki bilgisayar tabanlı animasyonları sayesinde görmezden gelinebilirler. Grafiksel açıdan büyük ihtimalle platformunun iyi oyunlarından biri olan Goldeneye'da özellikle gece görüş modu görsellik yönünden dikkat çekiyor. Ayrıca bazı ortamlara ani girişlerdeki ağır çekim özelliği her ne kadar çok orijinal olmasada, oyunu renklendiren özelliklerden.
 
     Oyunda tabiki çeşitli ufak hatalarda var. Zaman zaman düşmanlarımızdan geriye kalan silahların havada asılı kalmaları en sık karşılaşılan hata. Ayrıca yüksek yerlerde bulunan düşmanların vurulduktan sonra adeta takla atarcasına düşmeleri de oyunucuya yapaylık hissi verebilir.
     Çok oyunculu mod. Çevrimdışı olarak 4 oyuncuya destek veren Split Screen seçeneği adından da anlaşılacağı üzere 2 ila 4 oyuncu için ekranı bölerek 10 adet harita üzerinden, 3 ayrı oyun modunu seçmemize olanak sağlıyor. Conflict modunda klasik olarak öldürdüğümüz her bir düşman için 1 puan, Golden Gun modunda ise altın tabancamızla alt ettiğimiz rakiplerimiz için 5 puan alıyoruz. You Only Live Twice modunda ise başarılı olabilmek için sadece rakibimizi sadece 2 kez ortadan kaldırmamız yeterli. Tabi ki tüm bunlar kendimiz içinde geçerli. Oyunun ne kadar süreceği ise belirlediğimiz süreye ya da puana ulaşma süremize göre değişiyor.
 
     Çevrimiçi oyun ise barındırdığı modlar açısından çok daha kapsamlı. Confict, aynı adlı çevrimdışı modun online versiyonu, bu modda tek başınıza öldürdüğünüz düşman başına aldığınız puanların toplamıyla birinci olmaya çaışıyorsunuz. Team Conflict ise aynı modun takım halinde yapılan versiyonu. En çok puan toplayan takım kazanıyor. Golden Gun modu ise çevrimdışı versiyonuyla aynı özelliklere sahip, bu tabancayla vuracağımız her düşman 5 puan demek. Diğer bir mod ise Black Box. Bu modda bahsi geçen Kara Kutu'yu bulup yoketmeyi amaçlayan MI6 takımı ile bu kutuyu ele geçirip içindeki verileri elde etme amacında olan düşman takımının mücadelesine katılıyoruz. Görevini ilk tamamlayan kazanıyor. Adını oyundan alan GoldenEye modunda, aynı adlı uyduyu kontrol eden mekanizmayı en fazla elinde tutan ve düşman üssüne yönlendiren takım kazanıyor. Heroes modunda ise, rasgele seçilen bir takım üyesi, daha fazla can ve vuruş gücüne sahip oluyor. Ayrıca takımın diğer üyelerine de can takviyesi yapabiliyor. Online modlar bunlarla da sınırlı değil. Seviye atladıkça açılan License to Kill, Team License to Kill ve Classic Conflict modlarıda sizleri bekliyor. License to Kill, Conflict modunun radarsız ve daha fazla vuruş gücüne sahip versiyonu denilebilir. Team License to Kill ise bunun takım için olan hali. Classic Conflict modunda ise eski James Bond filmlerindeki, Jaws, Oddjob, Baron Samedi, Dr. No, Scaramanga, Red Grant, Rosa Klebb ve Blofeld karakterleri ile oynayabiliyoruz.
 
     Oyunda yaş sınırı 16 olarak belirlenmiş. Düşmanları ortadan kaldırırken çok dikkat çekecek seviyede olmasada kan efekti kullanılmış. Bunun dışında oyunda bu yaş sınırını zorlayacak herhangi bir öğe bulunmuyor.
 
     Sonuç olarak GoldenEye 007, belki bir başyapıt olmasada çok başarılı bir oyun. Başarılı grafikleri, ses efektleri, aksiyon seviyesinin tavan yaptığı oynanışı ve iyi senaryosuyla, kendinizi oyuna kaptıracak ve yaklaşık 8 saatlik senaryo modunu bir çırpıda bitireceksiniz. İşte o zaman da karşınıza sınırsız oynanış süresine sahip online modlar çıkacak. Sonrasında ise büyük ihtimalle şöyle diyeceksiniz: Ben Bond, James Bond.