Şüphesiz ki futbolu seven oyuncular için bir Şampiyonlar Ligi Finali, bir Dünya Kupası dönemi ya da yeni bir sezonun başlangıcı ne anlama geliyorsa, Football Manager’in yeni bir sürümünün çıkışı da o anlama geliyor. Her sene kendi üzerine ekleyerek ilerleyen seri, bu sene de futbola doymuş bir içerik ile karşımıza çıktı. Daha önce hatırlarsanız ön inceleme versiyonunu test etme şansını bulmuştum. Oyunun tam sürümünün çıkışı ile birlikte artık daha net bir karar vermenin vakti geldi.

      Football Manager 2011’in tam sürümü ile birlikte ilk yamasının yayınlanması akıllara hemen “Dakika bir, gol bir” lafını getiriyor. Oyunu 11.1 sürümüne yükselten güncelleme ile birlikte çökme hataları gideriliyor ve çeşitli iyileştirmeler yapılıyor. İyileştirme listesinin oldukça uzun olduğunu ve bu güncellemeyi kaçırmamanız gerektiğini belirterek incelemeye başlamak istiyorum.

      Sports Interactive, bildiğiniz üzere kendini futbol ve menajerlik için adamış bir yapımcı. İşte Football Manager da bu nedenle İngiltere’nin en hızlı satan 20 oyunu içerisinde bulunuyor. Belirgin yeniliklerle daha da derinleşen Football Manager 2011, seriyi bir adım daha ileriye taşımayı amaçlıyor. Ve görüyoruz ki bunu başarıyor.      Football Manager 2011’e ilk girişinizde eskisine sadık kalan fakat daha da modernleşmiş menüleri sizi karşılıyor. Mesaj kutusunda yapılan yeniliğin işlerinizi kolaylaştırdığını fark ediyorsunuz. Takımınızın başına geçtiğinizde, hemen ilk basın toplantınıza davet edilerek taraftarlarınızla hislerinizi paylaşıyorsunuz. Eğer serinin önceki oyunlarını oynadıysanız, bu noktaya gelinceye kadar karşılaşacağınız ayar ekranlarında hiç yabancılık çekmiyorsunuz. İlk defa oynuyorsanız da, çıkan bilgilendirme kutucukları ve yardım butonu sayesinde her bölüm için ayrıntılı bilgiye rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz.

      Basın toplantısı demişken, karşılaşacağınız diyalogların çeşitliliği daha gerçekçi bir atmosferin bulunmasında büyük rol oynuyor. Yüzlerce yeni cümlenin eklenmesi oyunun kendini tekrar etmesini azaltırken, Türkçe dil desteğinin bulunmaması nedeniyle, yabancı dil sıkıntısı çeken oyuncular için hiç bir anlam ifade etmeyecektir.

      Artan diyalog seçeneklerinin yanı sıra yapılan diğer değişiklikler de genel olarak iletişim üzerinde yoğunlaşmış. Futbolcularınızla ya da yönetimde yer alan isimlerle yapacağınız görüşmeler, içerisinde bulunduğunuz durumu daha iyi yansıtabilmek için yeniden tasarlanmış. Sahip olduğunuz esnekliğin haricinde, akış halinde olan diyaloglar sizi karşılıklı görüşme havasına sokmaya yetecektir.      Fakat bu görüşmeler sırasında zaman zaman şaşkınlığa uğrayabilirsiniz. Futbolcularınız belirli bir puanlama sistemine göre farklı bir ruh hali içerisinde bulunuyorlar. Bu nedenle verebilecekleri cevap seçenekleri bazen durumu iyi yansıtamıyor. Örnek vermek gerekirse, mutsuz olan bir oyuncunuzdan yeni bir koç tavsiye etmesini istediğinizde, görüşmeniz olması gerektiğinden çok daha kötü sonuçlanarak “Bu beni çok kızdırdı ve kesinlikle özrünü kabul etmiyorum. Pişman olacağım bir şey söylemeden önce gitsem iyi olacak” şeklinde bir cevap alabiliyorsunuz.

      Dinamik olarak değişebilen ligler uzun zamandır beklenen bir yenilikti. Bu sayede liglerin kaliteye göre sıralaması, takımların başarılarına göre farklılık gösterebiliyor. Bu katsayılar UEFA’nın kullandığı sisteme göre hesaplanıyor. Bu nedenle ilk sezonu bitirdiğinizde liglerin değişimleri genellikle aynı olacaktır. Çünkü yapılan değişiklikler iki sezon öncesinin durumları ile hesaplanıyor. Veri tabanında kayıtlı olan 2009-10 sezonu hep aynı olacağı için 2011-12 sezonuna geçtiğinizde hep benzer değişikliklerle karşılaşacaksınız. Fakat ileriki sezonlarda oyunun gidişatı tamamen farklı olacağı için tamamen değişik bir sıralamaya sahip olacaksınız. Oynadığınız lig 10 sezon sonra, oyuna başladığınız anki durumundan tamamen farklı olacaktır. Mesela birinci sırada olan İngiltere, yirminci sıraya düştüğünde yıldız oyuncular gelmek istemeyecektir. Bu nedenle en göze çarpan yeniliklerden biri olan dinamik ligler, oynanabilirliği büyük ölçüde arttırıyor diyebiliriz.

     Elbette transfersiz bir menajerlik oyunu olmaz. Football Manager 2011, futbolcu temsilcileri ekleyerek işin içerisine kişilik katmayı amaçlıyor. Farklı karakteristiklere sahip bu temsilcilerin huylarına giderek yapacağınız anlaşmaları avantajınız doğrultusunda şekillendirebiliyorsunuz. Aynı şey tam tersi için de geçerli. Bu transfer görüşmeleri eski yöntemlere göre fazla bir farklılık bulundurmasa da oyunun gerçekçiliğini arttırıyor. Zaten Sports Interactive’in bir sonraki hedefi, kendi eşsiz karakteristiklerine sahip olan futbolcular olacak.

      Yönetim ile yapacağınız görüşmeler ile personel arttırmayı, stadyumunuzu geliştirmeyi ya da yenisi yaptırmayı, transfer bütçesini arttırmayı, yeni tesisler yaptırmayı ya da çok istediğiniz bir oyuncuyu transfer etmelerini rica edebiliyorsunuz. Bu isteklerinizin karşılanıp karşılanmayacağı size karşı duydukları itibara (Reputation) bağlı. Bu arada en baştaki isim girdiğiniz ayar ekranında, deneyiminiz hakkında yapacağınız seçim (Past Experience) sizin itibarınızı ve dolayısıyla klübünüzün size karşı olan tutumunu etkileyecektir. Bir nevi zorluk seviyesi diyebiliriz.

      Tüm iletişim öğeleri bu kadar ön planda tutulurken, sizin vereceğiniz kararların önemi de artıyor. Profil sayfanızdan gazetecilerle ve futbolcularınızla ilişkilerinizin nasıl olduğunu görebiliyorsunuz. Bu ilişkiler “Çoğu gazetecide telefon numarası var” şeklinde cümlelerle ifade ediliyor.      İdman konusuna gelirsek, sezgilerinizi ve yeteneklerinizi daha fazla konuşturmanız gerekiyor. Oyuncularınızın, yeteneklerinden sadece biri üzerine odaklanmasını sağlayabildiğiniz gibi, bulunduğu mevkiye göre standart antrenmanlara katılmalarını da sağlayabiliyorsunuz. Bu sayede ilgi duyduğunuz ve gelişmesini istediğiniz oyuncuyu daha belirgin şekilde yönlendirebiliyorsunuz. Bunlara, özel görüşmeler ile düşüncelerini öğrenmeyi ve tavsiyelerde bulunmayı da eklediğinizde ortaya oldukça detaylı bir ilgi tablosu çıkıyor. Yine maç öncesi, takıma ya da kişilere özel yapacağınız konuşmalar da daha fazla detay içeriyor.

      Maç esnasında yapabileceğiniz taktik değişiklikleri genel olarak önceki oyunlarla benzer özellikler barındırıyor. İsterseniz önceden kaydettiğiniz bir taktiğe hızlı bir geçiş yapabiliyor ya da taktik ekranından, maçın analizini göz önünde bulundurarak daha ayrıntılı düzenlemeler gerçekleştirebiliyorsunuz. Maç sonrasında ise istatiklerinizi gözden geçirerek isabetli pas oranlarınızı ya da bir oyuncunuzun hangi alanları doldurduğunu takip edebiliyorsunuz. Tüm bunlar bir sonraki antrenman planlarınız için değerli bilgiler içeriyor.

     Ayrıca maç bittikten sonra çıkan Upload Highlights sekmesinden maçın önemli anlarını izleyerek seçtiğiniz görüntüleri YouTube’a yükleyebiliyorsunuz. YouTube’a video yükleme özelliğinin oldukça sorunsuz çalıştığını söyleyebilirim. Sosyal ağ başlığı altında eklenen özelliklerden biri de Twitter hesabınızdan önemli başarılarınızı duyurabilmeniz.      Büyük iyileştirmeler ile geleceği söylenen 3D maç motoru ne yazık ki beklenileni karşılayamıyor. Yan yan giden ya da olduğu yerde koşuyomuş gibi yapan futbolcular, dışarı çıkan topun tribünlerin içinden gönderilmesi, penaltı çekerken topun fulbolcunun ayağına uçması ve daha bunlar gibi pek çok sıkıntı giderilememiş. Aslında oyundaki hataların en çok bulunduğu bölümün 3D maçlar olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Sports Interactive’in bu alanda katedmesi gereken uzun bir yol bulunuyor. Gece maçları, stadyumun etrafındaki yapılar ve daha net görüntüler gibi gelişmeler önceki oyunlara nazaran daha iyi bir atmosfer yaratıyor. Her ne kadar bunlarla birlikte yeni animasyonlar eklense de (Gol attıktan sonra, pozisyonda rol oynayan futbolcularınız seyircilere koşarken, defans oyuncularınızın yerlerine döndüğünü görebilirsiniz), aralarındaki geçişler sağlanamadığı için yine insan dışı varlıkmış gibi davranan futbolcuları izlemek zorunda kalıyorsunuz. Özetleyecek olursak, önceki oyunlarda maçlarınızı nasıl takip ettiyseniz, Football Manager 2011’de de bu aynı şekilde devam edecektir. Seslerin genel olarak grafiklerden daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. Aslında oyunun sesleri atmosfere daha büyük katkı sağlıyor. Kendi stadınızda penaltı çekişirken karşı takımın attığı golde sessizliğe bürünen taraftarlar, attığınız gollerde büyük bir coşku ile seviniyorlar.

      Daha önce de dediğim gibi Football Manager serisi her sene üzerine ekleyerek daha da gelişiyor. Football Manager 2011, şimdiye dek olmadığı kadar derin ve gerçekçi bir menajerlik deneyimi yaşatacaktır. 3D maç motorunu ekstra bir özellik olarak sayarsak, fazla eksiği olmayan bir simülasyon bu sene de sizleri bekliyor. Eklenen yenilikler sayesinde kendini tekrarlamayan ve daha uzun bir süre oynatacak bir yapım olmuş.

     Şüphesiz ki futbolu seven oyuncular için bir Şampiyonlar Ligi Finali, bir Dünya Kupası dönemi ya da yeni bir sezonun başlangıcı ne anlama geliyorsa, Football Manager’in yeni bir sürümünün çıkışı da o anlama geliyor. Her sene kendi üzerine ekleyerek ilerleyen seri, bu sene de futbola doymuş bir içerik ile karşımıza çıktı. Daha önce hatırlarsanız ön inceleme versiyonunu test etme şansını bulmuştum. Oyunun tam sürümünün çıkışı ile birlikte artık daha net bir karar vermenin vakti geldi.

      Football Manager 2011’in tam sürümü ile birlikte ilk yamasının yayınlanması akıllara hemen “Dakika bir, gol bir” lafını getiriyor. Oyunu 11.1 sürümüne yükselten güncelleme ile birlikte çökme hataları gideriliyor ve çeşitli iyileştirmeler yapılıyor. İyileştirme listesinin oldukça uzun olduğunu ve bu güncellemeyi kaçırmamanız gerektiğini belirterek incelemeye başlamak istiyorum.

      Sports Interactive, bildiğiniz üzere kendini futbol ve menajerlik için adamış bir yapımcı. İşte Football Manager da bu nedenle İngiltere’nin en hızlı satan 20 oyunu içerisinde bulunuyor. Belirgin yeniliklerle daha da derinleşen Football Manager 2011, seriyi bir adım daha ileriye taşımayı amaçlıyor. Ve görüyoruz ki bunu başarıyor.      Football Manager 2011’e ilk girişinizde eskisine sadık kalan fakat daha da modernleşmiş menüleri sizi karşılıyor. Mesaj kutusunda yapılan yeniliğin işlerinizi kolaylaştırdığını fark ediyorsunuz. Takımınızın başına geçtiğinizde, hemen ilk basın toplantınıza davet edilerek taraftarlarınızla hislerinizi paylaşıyorsunuz. Eğer serinin önceki oyunlarını oynadıysanız, bu noktaya gelinceye kadar karşılaşacağınız ayar ekranlarında hiç yabancılık çekmiyorsunuz. İlk defa oynuyorsanız da, çıkan bilgilendirme kutucukları ve yardım butonu sayesinde her bölüm için ayrıntılı bilgiye rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz.

      Basın toplantısı demişken, karşılaşacağınız diyalogların çeşitliliği daha gerçekçi bir atmosferin bulunmasında büyük rol oynuyor. Yüzlerce yeni cümlenin eklenmesi oyunun kendini tekrar etmesini azaltırken, Türkçe dil desteğinin bulunmaması nedeniyle, yabancı dil sıkıntısı çeken oyuncular için hiç bir anlam ifade etmeyecektir.

      Artan diyalog seçeneklerinin yanı sıra yapılan diğer değişiklikler de genel olarak iletişim üzerinde yoğunlaşmış. Futbolcularınızla ya da yönetimde yer alan isimlerle yapacağınız görüşmeler, içerisinde bulunduğunuz durumu daha iyi yansıtabilmek için yeniden tasarlanmış. Sahip olduğunuz esnekliğin haricinde, akış halinde olan diyaloglar sizi karşılıklı görüşme havasına sokmaya yetecektir.      Fakat bu görüşmeler sırasında zaman zaman şaşkınlığa uğrayabilirsiniz. Futbolcularınız belirli bir puanlama sistemine göre farklı bir ruh hali içerisinde bulunuyorlar. Bu nedenle verebilecekleri cevap seçenekleri bazen durumu iyi yansıtamıyor. Örnek vermek gerekirse, mutsuz olan bir oyuncunuzdan yeni bir koç tavsiye etmesini istediğinizde, görüşmeniz olması gerektiğinden çok daha kötü sonuçlanarak “Bu beni çok kızdırdı ve kesinlikle özrünü kabul etmiyorum. Pişman olacağım bir şey söylemeden önce gitsem iyi olacak” şeklinde bir cevap alabiliyorsunuz.

      Dinamik olarak değişebilen ligler uzun zamandır beklenen bir yenilikti. Bu sayede liglerin kaliteye göre sıralaması, takımların başarılarına göre farklılık gösterebiliyor. Bu katsayılar UEFA’nın kullandığı sisteme göre hesaplanıyor. Bu nedenle ilk sezonu bitirdiğinizde liglerin değişimleri genellikle aynı olacaktır. Çünkü yapılan değişiklikler iki sezon öncesinin durumları ile hesaplanıyor. Veri tabanında kayıtlı olan 2009-10 sezonu hep aynı olacağı için 2011-12 sezonuna geçtiğinizde hep benzer değişikliklerle karşılaşacaksınız. Fakat ileriki sezonlarda oyunun gidişatı tamamen farklı olacağı için tamamen değişik bir sıralamaya sahip olacaksınız. Oynadığınız lig 10 sezon sonra, oyuna başladığınız anki durumundan tamamen farklı olacaktır. Mesela birinci sırada olan İngiltere, yirminci sıraya düştüğünde yıldız oyuncular gelmek istemeyecektir. Bu nedenle en göze çarpan yeniliklerden biri olan dinamik ligler, oynanabilirliği büyük ölçüde arttırıyor diyebiliriz.

     Elbette transfersiz bir menajerlik oyunu olmaz. Football Manager 2011, futbolcu temsilcileri ekleyerek işin içerisine kişilik katmayı amaçlıyor. Farklı karakteristiklere sahip bu temsilcilerin huylarına giderek yapacağınız anlaşmaları avantajınız doğrultusunda şekillendirebiliyorsunuz. Aynı şey tam tersi için de geçerli. Bu transfer görüşmeleri eski yöntemlere göre fazla bir farklılık bulundurmasa da oyunun gerçekçiliğini arttırıyor. Zaten Sports Interactive’in bir sonraki hedefi, kendi eşsiz karakteristiklerine sahip olan futbolcular olacak.

      Yönetim ile yapacağınız görüşmeler ile personel arttırmayı, stadyumunuzu geliştirmeyi ya da yenisi yaptırmayı, transfer bütçesini arttırmayı, yeni tesisler yaptırmayı ya da çok istediğiniz bir oyuncuyu transfer etmelerini rica edebiliyorsunuz. Bu isteklerinizin karşılanıp karşılanmayacağı size karşı duydukları itibara (Reputation) bağlı. Bu arada en baştaki isim girdiğiniz ayar ekranında, deneyiminiz hakkında yapacağınız seçim (Past Experience) sizin itibarınızı ve dolayısıyla klübünüzün size karşı olan tutumunu etkileyecektir. Bir nevi zorluk seviyesi diyebiliriz.

      Tüm iletişim öğeleri bu kadar ön planda tutulurken, sizin vereceğiniz kararların önemi de artıyor. Profil sayfanızdan gazetecilerle ve futbolcularınızla ilişkilerinizin nasıl olduğunu görebiliyorsunuz. Bu ilişkiler “Çoğu gazetecide telefon numarası var” şeklinde cümlelerle ifade ediliyor.      İdman konusuna gelirsek, sezgilerinizi ve yeteneklerinizi daha fazla konuşturmanız gerekiyor. Oyuncularınızın, yeteneklerinden sadece biri üzerine odaklanmasını sağlayabildiğiniz gibi, bulunduğu mevkiye göre standart antrenmanlara katılmalarını da sağlayabiliyorsunuz. Bu sayede ilgi duyduğunuz ve gelişmesini istediğiniz oyuncuyu daha belirgin şekilde yönlendirebiliyorsunuz. Bunlara, özel görüşmeler ile düşüncelerini öğrenmeyi ve tavsiyelerde bulunmayı da eklediğinizde ortaya oldukça detaylı bir ilgi tablosu çıkıyor. Yine maç öncesi, takıma ya da kişilere özel yapacağınız konuşmalar da daha fazla detay içeriyor.

      Maç esnasında yapabileceğiniz taktik değişiklikleri genel olarak önceki oyunlarla benzer özellikler barındırıyor. İsterseniz önceden kaydettiğiniz bir taktiğe hızlı bir geçiş yapabiliyor ya da taktik ekranından, maçın analizini göz önünde bulundurarak daha ayrıntılı düzenlemeler gerçekleştirebiliyorsunuz. Maç sonrasında ise istatiklerinizi gözden geçirerek isabetli pas oranlarınızı ya da bir oyuncunuzun hangi alanları doldurduğunu takip edebiliyorsunuz. Tüm bunlar bir sonraki antrenman planlarınız için değerli bilgiler içeriyor.

     Ayrıca maç bittikten sonra çıkan Upload Highlights sekmesinden maçın önemli anlarını izleyerek seçtiğiniz görüntüleri YouTube’a yükleyebiliyorsunuz. YouTube’a video yükleme özelliğinin oldukça sorunsuz çalıştığını söyleyebilirim. Sosyal ağ başlığı altında eklenen özelliklerden biri de Twitter hesabınızdan önemli başarılarınızı duyurabilmeniz.      Büyük iyileştirmeler ile geleceği söylenen 3D maç motoru ne yazık ki beklenileni karşılayamıyor. Yan yan giden ya da olduğu yerde koşuyomuş gibi yapan futbolcular, dışarı çıkan topun tribünlerin içinden gönderilmesi, penaltı çekerken topun fulbolcunun ayağına uçması ve daha bunlar gibi pek çok sıkıntı giderilememiş. Aslında oyundaki hataların en çok bulunduğu bölümün 3D maçlar olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Sports Interactive’in bu alanda katedmesi gereken uzun bir yol bulunuyor. Gece maçları, stadyumun etrafındaki yapılar ve daha net görüntüler gibi gelişmeler önceki oyunlara nazaran daha iyi bir atmosfer yaratıyor. Her ne kadar bunlarla birlikte yeni animasyonlar eklense de (Gol attıktan sonra, pozisyonda rol oynayan futbolcularınız seyircilere koşarken, defans oyuncularınızın yerlerine döndüğünü görebilirsiniz), aralarındaki geçişler sağlanamadığı için yine insan dışı varlıkmış gibi davranan futbolcuları izlemek zorunda kalıyorsunuz. Özetleyecek olursak, önceki oyunlarda maçlarınızı nasıl takip ettiyseniz, Football Manager 2011’de de bu aynı şekilde devam edecektir. Seslerin genel olarak grafiklerden daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. Aslında oyunun sesleri atmosfere daha büyük katkı sağlıyor. Kendi stadınızda penaltı çekişirken karşı takımın attığı golde sessizliğe bürünen taraftarlar, attığınız gollerde büyük bir coşku ile seviniyorlar.

      Daha önce de dediğim gibi Football Manager serisi her sene üzerine ekleyerek daha da gelişiyor. Football Manager 2011, şimdiye dek olmadığı kadar derin ve gerçekçi bir menajerlik deneyimi yaşatacaktır. 3D maç motorunu ekstra bir özellik olarak sayarsak, fazla eksiği olmayan bir simülasyon bu sene de sizleri bekliyor. Eklenen yenilikler sayesinde kendini tekrarlamayan ve daha uzun bir süre oynatacak bir yapım olmuş.