Haftalık oyun önerilerimizin on birincisi ile birlikteyiz. Bu hafta taktiksel bir gizlilik oyunu ile devam edeceğiz. Daha önceki öneri yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Bu öneri yazılarında az bilinen oyunlar gibi bir konsept altında da kalmayacağız. Örneğin; The Last of Us Part II yayınlanmadan bir iki hafta önce The Last Of Us’ın ilk oyununu önerebiliriz. Bunun sebebi tavsiye ettiğimiz oyunu, o hafta içerisinde oynamanızın daha iyi olacak olması. Eğer bilindik bir oyunu önerirsek; yazının içeriği oyunu tanıtmak yerine, oyun için bir inceleme veya oyun hakkında konuşmak istediğimiz şeyler tarzında olacaktır. Şimdi önerdiğimiz oyuna geçelim.
Shadow Tactics: Blades of the Shogun
Yayıncılığını Daedalic Entertainment’ın yaptığı, geliştiriciliğini ise Mimimi Games’in yaptığı taktiksel bir gizlilik oyunu olan Shadow Tactics: Blades of the Shogun, 2016 yılında yayınlanmıştı. Geliştirici firmayı bu hafta çıkış yapmış olan Desperados serisinin üçüncü oyunundan tanıyor veya duymuş olabilirsiniz. İlerleyebilmek için gerçekten taktik kurmanız gereken oyun, özellikle kontrol edilebilen karakterin getirisi olan oynanış çeşitliliği ile dikkat çekiyor.
Görselliği ile başlamak gerekirse, taktiksel bir gizlilik oyunundan ne kadar görsellik bekleyebilirsek, o kadar görselliği bu oyunda da bulabiliyoruz. Muazzam bir görselliği olduğunu ne yazık ki söyleyemem, ancak yeterli seviyede olduğunu söyleyebilirim. Kesinlikle rahatsız etmiyor. Hem oyun içi animasyonların hem de ara sahne olarak kullanılan animasyonların biraz eksik kaldığını söyleyebilirim. Dediğim gibi yine rahatsız etmiyor, ancak insan çok daha iyisini bekliyor. Burada bir de son olarak seslerden bahsedeyim. İki farklı dublaj bulunuyor birisi İngilizce diğeri Japonca. Kesinlikle Japonca dublajlı oynamanızı öneriyorum. Çok daha keyifli oluyor ve ortama çok daha hızlı ayak uyduruyorsunuz. Dublaj dışında da diğer seslerin gayet başarılı olduğunu söyleyebilirim.
Tabii bu oyunun asıl amacı görsellik veya ses ile sizi etkilemek değil, oynanış ile etkilemek. Oynanışın detaylarına geçmeden önce karakterlerden bahsetmek gerekiyor. Oyunda kontrol edebildiğiniz beş farklı karakter var ve hepsinin kendine has özellikleri var.
Bunlardan ilki, oyunda daha çok ana karakter rolünde olan Ninja Hayato: Kılıcıyla düşmanları yakından öldürebildiği gibi shuriken’i sayesinde de düşmanları uzaktan sessizce öldürebiliyor. Ya da sağa sola taş atarak düşmanların dikkatini kısa süreliğine dağıtabiliyor.
İkinci tanıştığımız ise karakter ise Samuray Mugen: Yine kılıcı ile yakından düşmanlarını öldürebildiği gibi aynı zamanda birbirine yakın duran 3 farklı düşmanı da tek seferde öldürebiliyor. Bunun dışında etrafa bırakabildiği torba ile düşmanlarını torbaya doğru çekebiliyor. Ancak oldukça büyük bir zırh kullandığı için merdiven dışındaki yerlerden tırmanamıyor ve yavaş bir karakter.
Üçüncü tanıştığımız karakter ise gizemli keskin nişancı Takuma: Tüfeği sayesinde size uzaktan yardımcı olan karakter yakın mesafede işinize yaramasa da diğer karakterlerin işini oldukça fazla kolaylaştırıyor.
Dördüncü tanıştığımız karakter ise sokak çocuğu Yuki: Yakın mesafede düşmanlarını öldürebildiği gibi etrafa tuzaklar koyarak düşmanlarını tuzaklara çekebiliyor. Aynı zamanda Ninja Hayato kadar hızlı olduğu için oldukça kullanışlı.
Beşinci tanıştığımız karakter Aiko: Yine yakından düşmanlarını öldürebiliyor, ancak öne çıkan özelliği kılık değiştirme konusunda usta olması.
Yukarıda yazmış olduğum karakterlerin ayrıca küçük ama dikkat edilmesi gereken bazı özellikleri de bulunuyor. Ancak çok da kafa karıştırıcı şeyler değil, sadece biraz daha dikkat etmeniz gereken şeyler. Mesela, karakterlerin yüzüp yüzememesi veya cesetleri taşıyıp taşıyamaması gibi.
Şimdi de gelelim oynanış detaylarına. Bu oyun temelde bir gizlilik oyunu. Evet, yakalandığınız zaman size kendinizi kurtarabilmeniz için ölene kadar aksiyonda kalabildiğiniz bir fırsat veriyor. Ancak tüm oyun boyunca gizliliğimin başarısız olduğu ve fark edildiğim her seferde öldüm. Bu yüzden gizlilik konusunda dikkatli olsanız iyi olur. Oyuna başlamanız ile birlikte zaten kısa bir eğitim sürecinden geçiyorsunuz. Bu sırada özellikleriniz ve yapabilecekleriniz size gayet düzgün bir şekilde öğretiliyor. Sonrasında ise kontrolünüze bırakılmış karakter veya karakterler ile düşmanları temizleyerek veya tamamen saklanarak gitmeniz gereken yere ulaşıyorsunuz. Evet, oyun sizden spesifik olarak birini öldürmenizi istemediğinde kimseyi öldürmeden de oyunu bitirebiliyorsunuz ve elbette bu şekilde oynamak daha zorlu. Her düşmanın bir görüş açısı bulunuyor ve bunu düşmanların üzerine tıklayarak görebiliyorsunuz. Görüş alanlarının içerisine girdiğinizde yakınlık derecesine göre size alandan kaçabilmeniz için kısa bir süre veriyor. Yakalandığınızda ise sadece etraftaki düşmanlar değil, molada olan diğer düşmanlar da geliyor ve ölmemeniz imkânsız bir hale geliyor. Düşmanlar ise dizilimi ve farklılıklarıyla dikkat çekiyor. Her düşman tek bir darbede ölebiliyor, ancak bazı düşmanların dikkatini dağıtmak imkânsız olduğu için ve yerlerinden kıpırdamadıkları için onların yanına kadar gitmeniz gerekiyor. Oyunda normal dümdüz düşman çeşitleri dışında, dikkati daha zor dağılan düşmanlar ve kesinlikle yerlerinden ayrılmayan düşmanlar bulunuyor. Bunlar dışında da bazen, sizi daha farklı bir taktiğe itmek için yan yana duran birden fazla düşman bulunuyor. Son olarak da size zarar veremeyen, ancak sizi gördükleri gibi düşmanları çağıran siviller bulunuyor. Eğer oyunlarda “sivilleri öldürmeyeyim” gibi tavır takınan bir oyuncuysanız, oyun sizin için çok daha zorlu geçecek şimdiden söyleyeyim.
Shadow Tactics: Blades of the Shogun, bölüm içerisinde bölüm tasarlanarak yaratılmış. Yani bir bölüme giriyorsunuz, göreviniz anlatılıyor ve sonrasında ilk düşman grubunu temizliyorsunuz. Sonrasında size taktiğinizi hazırlamak için güvenli bir alan yaratılıyor ve stratejinizi belirledikten sonra düşmanların olduğu diğer bölüme geçiyorsunuz. Bu bölümlerde de nasıl bir strateji kullanacağınız tamamen size kalmış. Kuralına uygun, kimsenin sizi fark etmeyeceği bazı yollar bulunduğu gibi, riskli ama daha hızlı yollar da bulunuyor. Aslında oyunun tasarımları bulmacaya daha çok benziyor. Güzel bir strateji kurduktan sonra her şey rahatça ilerliyor.
Oynanış sırasında unutmamanız gereken en önemli detaylar ise karakterlerinizi tanımak. Tek bir karaktere bağlı kalıp onunla gitmeye çalışırsanız oldukça zorlu bir oyun haline geliyor. Ancak kontrolünüzde olan tüm karakterleri kullanmaya çalışırsanız, çok daha keyifli ve basit bir oyun haline geliyor. Karakterlerin farklı özellikleri ile birlikte çok sayıda farklı taktik kurup bölümü geçebilirsiniz. Bu kısımda da “gölge” isimli yeteneğiniz ile kontrol ettiğiniz karakterlerin hepsini aynı anda farklı yönlendirmeler ile yönetebilirsiniz. Örneğin diyelim ki farklı yerlerde duran iki düşmanı aynı anda öldürmeniz gerekiyor, karakterlerinizden birine “gölge” yeteneği ile öldür emri verirsiniz ve emiri durdurursunuz. O sırada da diğer karakterinize, diğer adam için öldürme emri verirsiniz ve emri durdurursunuz. “Gölge” yeteneğinizi devreye sokunca iki karakteriniz eş zamanlı olarak hareket eder. Bu yeteneği daha farklı şekillerde de kullanabilirsiniz tabii, ama keşfetmesi size kalsın.
Oyunda her bölümü bitirdiğinizde kaç dakikada bitirdiğiniz, kaç düşman öldürdüğünüz veya başarımlardan kaçını başarabildiğiniz gibi istatistikleri görebiliyorsunuz. Oyunu bitirdikten sonra veya istediğiniz herhangi bir zamanda da görevleri sadece bir “meydan okuma” olarak görüp tekrar deneyebiliyorsunuz.
Oyunun bir de hikayesi var elbette, ancak çok çekici bir hikâye olduğunu söyleyemem. Hikâyeden ziyade oyun, oynanış anlamında daha ön plana çıkıyor. Yine de kendini takip ettiren bir hikâye olduğunu söyleyebilirim. Bir bölümü bitir yeni bir bölüme geçtiğinizde size iki bölüm arasında geçen olayları kısa bir video ile anlatıyor oyun. Bir bölümü bitirdiğinizde diğer bir bölümün kilidi açılıyor. Başlayacağınız veya tekrar oynayacağınız her bölümün başında da o bölümde hangi karakterleri oynayacağınızı gösteriyor oyun.
Bahsedilmesi gereken bir diğer detay ise oyunun zorluk seviyesi. Oyundaki zorluk seviyesini istediğiniz zaman deriştirebiliyorsunuz. Eğer bu tarz oyunlara çok aşina değilseniz, başlangıçta normal veya kolayla başlamanız daha iyi olur. Sonrasında zaten oyun sizi zorluğu arttırmanız için de yönlendiriyor.
Genel olarak toparladığımda ise gayet keyifli yaklaşık bir 10 saat geçirebileceğini söyleyebilirim. Bu arada oyunun Türkçe altyazı desteği bulundurduğunu da hatırlatayım. Geliştirici firmanın yeni oyunu Desperados III, bu hafta çıkış yaptı. Shadow Tactics: Blades of the Shogun ve Desperados III’ün değişen tema dışında birbiri ile tamamen aynı olduğunu söyleyebilirim. Elbette görsellik ve oynanışta bazı ufak farklar bulunuyor. Desperados III için biraz çekimserseniz veya fiyatı fazla geldiyse Shadow Tactics: Blades of the Shogun’ı satın alabilirsiniz. Eğer memnun kalırsanız, Desperados III’e daha sonra geçebilirsiniz, hem belki fiyatı düşmüş olur biraz.
Shadow Tactics: Blades of the Shogun şu anda PlayStation 4, Xbox One ve PC’de (Epic Games ve Steam) bulunuyor. Fiyatı baz alarak oyunu PC’de oynamanızı tavsiye ederim. Hem kontrol olarak da daha rahat. Her iki mağazada da oyun 59,00 TL’ye satılıyor. Ayrıca oyunun ücretsiz demosu da bulunuyor.
