ESL Türkiye, Özgür "woxic" Eker Röportajı Yayınlandı!

Hamit Can Sayılgan

 
     ESL Türkiye sosyal medya hesaplarından, yayınlardan derlediği ve Türk CS:GO izleyicilerinin merak ettiği soruları dünyaca ünlü Counter Strike: Global Offensive oyuncusu Özgür "woxic" Eker'e sordu. Röportaj ESL Türkiye resmi internet sitesi üzerinden yayınlandı.
 
     21 yaşında olan profesyonel oyuncu Özgür "woxic" Eker, mousesports bünyesinde mücadelesini sürdürüyor. Takım, yıl sonunda kazandığı muazzam ivme ile HLTV "Dünyanın en iyi CS:GO takımları" sıralamasında 2. sıraya yükseldi.
  
Merak Edilenleri woxic'e Sorduk!
 
     Yılın büyük bir bölümünde, turnuvaların ilk sıralarında yer alamadınız. Ancak diğer takımlarda gördüğümüz gibi kadro değişikliğine gitmediniz ve sabırlı bir şekilde ilerlediniz. Bu süreçte senin ve takımın ruh hali nasıldı? Her an yükselişe geçebileceğinizi düşünüyor muydunuz?

     Evet, zaten potansiyelimizin farkındaydık, sadece ufak bir kıvılcımın gelip takım kimyasının yerine oturması gerekiyordu.Kimse herhangi bir değişikliğe gidilmesini istemedi. Bir önceki günden daha fazla çalıştık, oyuncuların birbirinin zafer arzusunu görmesinin de etkisi olduğunu düşünüyorum.

     Takımının kazandığı CS:GO Asia Championships’de MVP ödülüne layık görüldün. Kariyerinin ilk MVP ödülünü almak ve turnuvayı kazanmak nasıl bir histi?

     Türkiye doğumlu olup, üst seviye bir turnuva kazanıp,Türkiye’ye getirilen en büyük ve en prestijli turnuva ödülü ve en değerli oyuncu ödülünü kazanan ilk oyuncu olmak gayet gurur verici. O an taraftarlar ile bütünleşmek, ekran başındaki sevdiğin insanların seni izleyerek onlar için gurur kaynağı olduğunu bilmek gerçekten tarif edilemez bir his. 
 
     Gelelim ESL Pro Lig 10. Sezon Finallerine. Danimarka’da dünyanın en büyük 5 takımından üçünü yenerek galibiyete ulaştınız. Belki de bu maçlardan en önemlisi Astralis’e karşıydı. Dünyanın en iyi takımına karşı maçın adamı seçildiğin bu maçla ilgili düşüncelerin neler?

     Astralis takımı ile oynamak her zaman keyif verici ve kazansan, kaybetsen dahi yeni bir şeyler öğrenebiliyorsun. Ev sahibini, binlerce taraftarın önünde yenmek garip bir histi. Geri düşsek dahi her zaman geri dönüş yapabildiğimizi bildiğimiz için, sakin ve pes etmeden sanki maç 0-0’mış gibi oynuyoruz. Sanırım takımımın en sevdiğim özelliği de bu olabilir.

     Astralis’e karşı son haritada 14-8 gerideyken 4K ile kazandırdığın bir raunt var. Takımı ateşleyen aksiyon bu muydu? Bu raunt sonrası geri döneceğinize takım olarak inandınız mı?

     Evet, o raunttan sonra Karrigan ve ben ufak bir konuşma yapmıştık, “Hadi beyler yapabiliriz, daha önce bir çok kere yaptık, neden olmasın?” tarzında. En sonunda ise Karrigan ekledi ve dedi ki “Ben hissediyorum, siz hissediyor musunuz?” ve maç oradan geri dönüşe geldi.
 
     Fnatic’e karşı oynadığınız final maçı 3-0’lık üstünlüğünüzle sonuçlandı. Sence bu kadar rahat bir galibiyet etmenizin sebebi neydi?

     Astralis maçının bizim için final maçı olması nedeni ile gayet rahat bir şekilde oynadık. Zaten o maçtan sonra bizi finalde bir takımın durdurabileceğini kimse düşünmüyordu, nitekim 3-0 bitti. 
 
Röportajın tamamını buradan okuyabilirsiniz.