Life is Strange 2 - İnceleme

Mehmet Tandoğan

 
2018'de karşımıza çıkan Life is Strange 2 serinin ikinci oyunu olarak nitelendiriliyor ancak bu oyunun hikayesi ilk oyundan tamamen farklı. İlk oyunda bildiğiniz üzere Max adlı bir kız karakteri kontrol ediyor ve onun zamanı geriye alma yeteneği ile beraber neler yaptığına tanıklık ediyorduk fakat ikinci oyunla beraber bu sefer iki kardeş olarak büyük bir maceraya atılıyor ve burada yaptığımız seçimlerle beraber gidişata yön veriyoruz.

Life is Strange 2 içerisinde Sean ve Daniel ikilisinin başından geçen olaylar konu alınıyor ve bu ikili sürekli olarak kendisini seyahat halinde buluyor. Oyun içerisinde sürekli olarak farklı yerlere doğru ilerleyebiliyor ve buraları keşfe çıkabiliyoruz. Kendi hayatımızı geçindirmek için atıldığımız bu macerada bir evsiz olarak yer alıyor ve bu evsizlik hissiyatını gerçekten de oyun içerisinde hissedebiliyoruz. Elbette kendimizi koruyup kollamak için kalacak bir yer yiyecek ve yiyecek almak için para ve daha fazlasını bulmamız gerekiyor. Oyunun temel odak noktası aslında bunun üzerine kurulu durumda. Kısacası bir insan nasıl hayatta kalır temasını bu oyunda öğreniyoruz.

İlk oyuna göre farklılıklar
 
 

İlk oyunu oynadıktan sonra elbette ikinci oyuna bir göz atıp ve değişikliklere bakmak isteyeceksiniz. İlk oyundaki o yüz ifadeleri ve animasyonlardaki donukluk ikinci oyunla beraber daha da aza indirilmiş ve artık daha fazla duyguyu ve mimikleri hissedebilir duruma gelmiş. Dolayısıyla ikinci oyundaki animasyonlar ve çevre detayları oldukça güzel bir şekilde karşımıza çıkıyor, yer yer de çok güzel manzaralarla beraber karşılaşıyoruz diyebilirim. İlk oyuna göre grafiksel anlamda iyileştirmeler ve yükseltmeler mevcut. Dolayısıyla ilk oyunu oynadıktan sonra ikinci oyuna geçiş yaparak bu değişimin ne kadar fazla olduğunu siz de görebileceksiniz.

Oyunun yapısı ilk oyunla aynı
 
 

Oyun içerisinde bizlere hikaye ve seçim odaklı bir yapı aktarılıyor bunun haricinde ise yer yer de karakterimizin kontrolünü elimize alıyoruz. İlk oyunda nasıl bir yapı varsa bu oyunda da aynı yapı mevcut. Mekanikler konusunda da herhangi bir değişiklik söz konusu değil ancak karakterin farklı yeteneği sebebiyle elbette yapılabilecek farklı şeyler de karşımıza bu esnada çıkabiliyor. Oyun içerisinde yine ilk oyunda olduğu gibi sürekli olarak sinematikler görüyor ve bu sinematikleri bazen uzun uzun izlemek durumunda kalıyoruz. Ek olarak yeni karakterlerle beraber tanışabiliyor, bu karakterlerle farklı yollara doğru ilerleyebiliyor ve yaptığımız seçimlerle beraber gidişatı değiştirebiliyoruz.

Trajik bir olayın ardından masumken tamamen suçlu durumuna düştüğümüz bu yapım içerisinde kendi suçluluğumuzu ne yazık ki kapatamıyor, bu kapsamda sürekli olarak kendimizi kaçış esnasında görüyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde sürekli olarak farklı bölgelere doğru ilerleyebiliyor ve peşimizde olan polisleri atlatmanın yolunu aramaya koyuluyoruz. Oyunda elbette hiçbir suç işlenmememize rağmen suç tamamen bizim üzerimize yıkılıyor ve aranan üst düzey kişilerden biri oluyoruz. Ayrıca kardeşimizin de farklı yetenekleri sebebiyle bu suç durumu daha da artış gösteriyor ve gittiğimiz yerleri kaosa sürükleyebiliyoruz. Dolayısıyla oyunda aslında her gittiğimiz bölgede farklı bir olayla karşılaşıyor ve bu farklı olayların sebebi de tamamen biz oluyoruz.
 
 

Life is Strange 2 içerisinde temel amacımız Meksika'ya ulaşmak ve babamızın yadigarı olduğu ve yaşadığı o bölgeye adım atmak. Elbette bu amaç uğruna oyun içerisinde tamamen vaktimizi geçiriyor ve yaptığımız seçimlerle beraber de gidişata dokunabiliyoruz. Oyunda karakterimizin kontrolünü elimize aldığımız zamanlarda yine ilk oyunda olduğu gibi etrafı keşfedebiliyor, nesnelerle etkileşime geçebiliyor, karakterimizin bu nesnelerle etkileşime geçtiğindeki duygularını hissedebiliyor ve envanterimizi kontrol edebiliyoruz. Oyun içerisinde etrafta toplayabileceğimiz çeşitli koleksiyon eşyaları da bulunuyor ve bu koleksiyon eşyalarını topladıktan sonra da bunları çantamıza yapıştırabiliyoruz. Bu da oyun içerisinde yer alan güzel eklemelerden bir tanesi.

Diğer taraftan ise yine karakterimizin çizim yeteneği bulunuyor. Bu çizim yeteneği ile beraber çeşitli manzaraların deftere aktarıldığını görüyoruz. Kara kalem şeklinde yaptığımız çizimlerle beraber kendi çizim defterimizi daha da genişletebiliyor ve bu çizimlere kendi defterimizde istediğimiz zaman bakabiliyoruz. Oyunda yine kendi sırt çantamızın bulunduğu envanter sistemimiz çizimlerimizin bulunduğu defter, haritamız ve daha fazlası yer alıyor.

İlk oyuna göre bu oyunu daha çok beğendim
 
 

İlk oyunun incelemesinde de bahsettiğim gibi bu oyunda ilk oyuna nazaran çok fazla ilgimi çeken noktalar oldu. Özellikle hikaye konusunda acaba ne olacak hissiyatını bana uyandırdı diyebilirim ancak ilk oyunda ne yazık ki bu duygu bana geçmedi ve sürekli olarak kendimi boş konuşmalarla ve diyaloglarla beraber buldum. Bu oyunda da karakterlerin çocuk olması karşıma sürekli olarak boş diyalogların çıkacağını hissettirdi ancak bu böyle olmadı ve bu da beni oyun içerisine dahil eden özelliklerden biri oldu.

Seçimlerimizle değişen bir hikaye
 
 

İlgi çekici bir hikayenin ve kurgunun yer aldığı oyun içerisinde elbette küçük kardeşimizin elinde bulundurduğu bu güçle ilerlemeye koyuluyor ve yaptığımız seçimler bu esnada çok önem arz ediyor. Çünkü bu gücü istersek iyiye istersek de tamamen kendi çıkarlarımıza ve kötüye kullanabiliyoruz. Eğer kötüye kullanırsak insanların bize karşı tavırları değişebiliyor ve bu da ilerideki suç durumumuza etki ediyor. Dolayısıyla suç defterimizi kabartmamak adına bu güçleri kullanmaktan kaçınmaya çalışabilir ya da isterseniz tamamen büyük bir suçlu olarak bu oyunda yer alabilirsiniz. Bu tamamen sizin seçimlerinizle beraber oyunun sonlarına doğru değişebiliyor. Dolayısıyla oyunda karşınıza  çıkacak olayları iyice değerlendirmeli ve ona göre hareket etmelisiniz.

Oyunu tavsiye ediyor muyum?
 
 

Kısaca oyundan bahsettikten sonra artık tavsiye kısmına geçebiliriz. Çünkü oyun içerisinde çok fazla konuşulacak bir mekanik veya içerik bulunmuyor. Oyun bizlere kısaca yukarıda bahsettiğim gibi hikaye ve sinematik temelli bunun yanı sıra seçim odaklı bir yapıyı aktarıyor. Ayrıca sürekli olarak kendimizi bilgisayar başında otururken ve ara sahne izlerken buluyoruz.
Elbette bu tarz oyunlarda hikaye oldukça önem arz ediyor. Çünkü bu tür yapımlar zaten hikayesiyle ön plana çıkıyor. Life is Strange 2 içerisinde ilgi çekici bir hikaye yer alıyor. Eğer hikaye konusunda oyuncuların hoşnut olmadığı durumlar olursa bu tarz oyunlardan  kısa sürede soğumaya başlanıyor ve artık oyundan çıkma durumuna gelebiliyor veya oyunu bitirmek isteyen oyuncular içinde zulüm haline gelebiliyor. Ancak bu oyunda ilgi çekici bir hikaye ve içerik bizleri bekliyor diyebilirim. Dolayısıyla ilk oyunu oynadıysanız ve daha farklı bir maceraya atılmak ve yeni bir hikayeyi deneyimlemek istiyorsanız bu oyuna da bir göz atabilirsiniz diyebilirim. İkinci oyunun da ilk bölümü ücretsiz bir şekilde karşımıza çıkıyor. Böylece Steam üzerinden bu ilk bölümü ücretsiz bir şekilde indirebilir ve tamamen oynayabilirsiniz. Oynadıktan sonra da diğer bölümleri satın alıp almayacağınıza karar verebilirsiniz. İlk bölümün ücretsiz olması gerçekten de güzel bir dokunuş olmuş diyebilirim.