Haftalık Oyun Önerisi 18: Fall Guys: Ultimate Knockout

Özgür Eroğlu

Haftalık oyun önerilerimizin on sekizincisi ile birlikteyiz. Bu hafta ilk kez bir çevrimiçi oyun hatta battle royale tarzında bir oyun önereceğim. Diğer öneri yazılarımıza buradan bakabilirsiniz.

Bu öneri yazılarında az bilinen oyunlar gibi bir konsept altında da kalmayacağız. Örneğin; The Last of Us Part II yayınlanmadan bir iki hafta önce The Last Of Us’ın ilk oyununu önerebiliriz. Bunun sebebi tavsiye ettiğimiz oyunu, o hafta içerisinde oynamanızın daha iyi olacak olması. Eğer bilindik bir oyunu önerirsek; yazının içeriği oyunu tanıtmak yerine, oyun için bir inceleme veya oyun hakkında konuşmak istediğimiz şeyler tarzında olacaktır. Şimdi önerdiğimiz oyuna geçelim.

Fall Guys: Ultimate Knockout


Açık konuşmak gerekirse bu seride hiç battle royale tarzı bir oyun ya da çevrimiçi odaklı bir oyun önereceğimi düşünmemiştim. Çocukluğumdan beri Battlefield Bad Company 2 ve Battfield 3’ü saymazsam, neredeyse hiç çevrimiçi odaklı oyun oynamadım diyebilirim. Battle royale tarzındaki bir oyunu hiç oynamadım. Yalan olmasın Fortnite’ı ve PUBG’yi birer kez denedim, ancak sıkılıp kapattım. O yüzden bugün önereceğim oyun benim için de oldukça yeni bir heyecan ve gerçekten çok keyifli.

Zaten son zamanlarda hem YouTube’da hem de diğer sosyal medya mecralarında oyunu bolca görmüşsünüzdür. Battle royale mantığı ile hazırlanan, ancak daha renkli ve silahların olmadığı bir oyun. Evet, Fall Guys: Ultimate Knockout’tan bahsediyorum. Yayıncılığını Devolver Digital’in yaptığı, geliştiriciliğini ise Mediatonic’in yaptığı Fall Guys: Ultimate Knockout, fizik tabanlı bir çevrimiçi oyun. Oyun alıştığımız tarzda bir battle royale değil. Bunu zaten yazının devamında siz de fark edersiniz. Hızlıca oyunun tanıtım bölümüze geçeyim.


Oyunun oldukça basit, hatta mobil oyunları andıran bir menü ekranı var. Başka hiçbir şey ile uğraşmadan tek tuş ile oyuna başlıyorsunuz. Oyuna başlamadan önce elbette diğer oyuncuların bulunması bekleniyor, neredeyse her çevrimiçi rekabetçi oyunda olduğu gibi. 60 kişi bulunduğu zaman oyuna başlıyorsunuz. Oyunun temel olarak mantığı şöyle. 60 farklı oyuncu, tamamen beceri yeteneklerine dayanan bir bölüme başlıyorlar. Genelde bir yere ilk ulaşanlar temalı bölümler olsa da bazen bu tema değişiyor, bunu yazının devamında detaylıca anlatacağım. Her bölümde istenilen şeyi, belli sayıda yapan kişiler bir sonraki tura geçiyor. O turda da aynısı oluyor ve her seferinde bir sonraki tura geçenlerin sayısı azalıyor. En sonunda da oyunu tek bir kişi kazanıyor.

Şimdi biraz daha ayrıntılı olarak bakalım. 60 kişi toplanıyor. Oyun yüklenirken size oyunun nasıl olduğu kısaca anlatılıyor. Sonrasında da 60 kişi o haritaya bırakılıyor. Ekranın sağ üstünde bir sayı yazıyor, bu sayı ilk turda genelde 45, ikinci turda 32 ve sonrasında yine bu şekilde azalıyor. Bu sayı, bir sonraki tura geçebilecek olan oyuncu sayısını gösteriyor. Yani verilen görevi ilk yapanlar veya en fazla puanı toplayanlar bir sonraki tura geçiyor. İlk turlarda, turu birince veya sonuncu bitirmenizin bir önemi yok, sadece bir sonraki tura geçmeye yetecek kadar iyi olsanız yeter. Ancak final oyununda kazanmak istiyorsanız, tahmin ettiğiniz gibi birinci olmanız gerekiyor. Her turda tamamen farklı bir oyun oynuyorsunuz. Şimdi de bu oyunlara geçelim.


Oyunda toplamda 4 farklı oyun türü bulunuyor: Race, Survival, Team ve Final. Her oyun türü de kendi içinde birden fazla haritaya sahiplik ediyor. En fazla harita sırayla Race – Team – Survival – Final. Race oyunlarında tahmin edebileceğiniz gibi bir yerden bir yere ulaşmaya çalışıyorsunuz. Ancak önünüzde gerçekten çok fazla engel bulunuyor. Bu engeller sizi rahat bir birincilikten sonunculuğa bile götürebiliyor. Bu yüzden her zaman dikkatli olmanız gerekiyor. Team oyunlarında tahmin edebileceğiniz gibi takım olarak oynadığınız oyunlar oluyor. Oyun sizi eğer arkadaşlarınızla girmediyseniz oyunun içinden rastgele oyuncular ile birleştiriyor ve belirlenen hedefi hep birlikte başarmaya çalışıyorsunuz. Team oyunları daha çok Survival oyunlarına benziyor diyebilirim. Survival oyunlarında ise yine çeşitli zorluklarda hayatta kalmaya çalışıyorsunuz. Genelde de bu zorluklar sizi bulunduğunuz platformdan düşürmeye çalışan zorluklar. Son olarak da Final oyunları. Final oyununda şu an için 3 farklı harita var ve her biri de farklı tarzda bir zorluk sunuyor. Aslında oyunların hepsi birbirinden epey farklı. Elbette genel olarak amaç aynı, ancak zorluklar ve tasarım olarak oldukça farklı şeyler bulunmuş. Şu an için yaklaşık 20 farklı oyun bulunuyor. Bu oyunlarda yeni bir oyuna başladığınızda veya tur değişimlerinde tamamen farklı bir şekilde kaşınıza çıkıyor. Bu haritalarında çeşitliliği sayesinde de hem iyi olduğunuz hem de nefret edeceğiniz oyunlar olmuş oluyor. Oyunların rastgele seçilmesi de rekabeti oldukça arttırıyor. Race oyunlarında yarışı erkenden bitirseniz diğer yarışçıları da izleyebiliyorsunuz ve bu da oldukça eğlenceli. Human Fall Flat’e yakın bir eğlence barındırıyor oyun.


Oyunun şu an için bahsedilmesi gereken tek eksiği teknik sorunlar. Oyun daha geçtiğimiz gün yani 4 Ağustos 2020’de çıktı. Sanırım geliştiriciler de bu kadar büyük bir ilgi beklemiyordu, çünkü daha ilk günden sunucular çöktü. Bir süre sonra halledilse de hala arada bazı sorunlar çıkabiliyor. Bunun dışında da oyunun hataları yüzünden bazen oyundan elenebiliyorsunuz. Bunlar da yine zamanla düzeltilebilecek şeyler. Birkaç hafta sonra oyun tamamen stabil hale gelecektir sanırım.
Bahsetmek istediğim bir diğer nokta ise, oyunun geleceği. Dediğim gibi oyun şu anda yaklaşık 20 farklı harita sunuyor. Bağımlılık yapıcı bir oynanış ve rekabet sunduğu için ilk birkaç hafta oyun bu popülerliğinde ilerleyecektir, ancak sonrası için oyuna yeniliklerin gelmesi gerekiyor. 20 farklı harita oyunu çok da ileriye götüremez çünkü. Geliştiricilerin de bunun farkında olduğunu sanırım söyleyebiliriz. Eğer ilerleyen süreçte oyuna yeni haritalar ve oyun modları gelirse gerçek uzun soluklu bir oyun olur. Bu popülerliğini koruyamasa da insanların kafa dağıtmak için, eğlenmek için girdiği bir oyun haline gelir ve uzun yıllar oynanır. Hatta yerel co-op özelliği de eklenerek bir parti oyunu haline de gelebilir. Böyle bir oyunu arkadaşlarımla toplanıp oynamayı isterdim açıkçası.


Sonuç olarak toparladığımda ise karşımızda gerçekten keyifli ve eğlenceli bir oyun bulunuyor. Şu anki fiyatı, şu anki içerikleri kesinlikle karşılıyor. Fazla bir fiyata sahip değil, hatta ucuz bile diyebilirim diğer oyunlara baktığımda. Ancak dediğim gibi yaklaşık 1 ay sonra bu oyunu silebilirsiniz. Oyunun geleceği tamamen sonrasında oyuna eklenecek modlara ve haritalara kalmış durumda.

Fall Guys: Ultimate Knockout şu anda PC ve PlayStation 4’te bulunuyor. Oyunu kontrolcü ile oynamak çok daha rahat öncelikli bunu belirteyim. Ayrıca oyun PlayStation Plus aboneleri için ağustos ayına özel ücretsiz olarak verildi. Yani Plus aboneliğine sahipseniz oyunu şu anda ücretsiz olarak oynayabilir, aboneliğinizin süresi boyunca da ücretsiz olarak oynayabilirsiniz. Steam üzerinde de 38,00 TL’ye satılıyor. Eğer PlayStation Plus üzerinden oyunu almayı unutursanız, bu ay bittikten sonra oyun 89,00 TL’ye satılıyor olacak.