Fuel
Murat Şen

Sayfa 1

Uçsuz bucaksız topraklarda yarışmak çok eğlenceli...

Yarış oyunlarının sayısı gün geçtikçe azalıyor. Piyasayı domine eden az sayıda kaliteli yarış oyunu kaldı. Firmalar çok iyi iş yapacağından emin olmadıkları oyunlara yatırım yapmıyor. Bu yüzden, sadece çok kaliteli oyunlar piyasada adlarını duyurabiliyorlar. Yarış oyunlarının yegane firması Codemasters, kataloglarına şimdiye kadarki en değişik yarış oyununu eklediler. Tek kelimeyle Fuel denen bu oyun, daha piyasaya çıkmadan, adından söz ettirebildi.

Oyunun en önemli özelliği, haritasının büyüklüğü. Dev gibi bir haritada geçiyor oyun. İlk aşamada tek parça gibi görünen oyunun haritası, aslında parçalara ayrılmış durumda. Kariyer modunda iken, tüm harita hemen önünüze sunulmuyor. İlk önce mevcut açık bölgelerde yarışmanız ve puan toplamanız gerekiyor. Daha sonra topladığınız puanlar, haritanın yeni bölümlerinin açılmasını sağlıyor. Kariyer modu dışında, tüm haritada dolaşabiliyorsunuz ancak sadece puanınızın yettiği bölgelerin yarışlarına katılabiliyorsunuz. Dev haritada, her bölümün kendine has coğrafik özellikleri var. Bir yerde fırtınalar koparken, bir yer günlük güneşlik olabiliyor. Bazı yerler karlı ve buzlu, bazı yerler uçurumlu, bazı yerler de sık ağaçlarla kaplı. Tüm bu bölgelerde araç kullanmak, değişik taktikler gerektiriyor. Tam oyuna alıştığınızı düşünürken, yer şekillerinin değişmesinden dolayı, daha farklı taktikler geliştirmeniz gerekebiliyor.
Oyun açıldığında, serbest dolaşma modunda açılıyor. Kariyer yarışlarına ve diğer görevlere menüye girerek direk ulaşabiliyorsunuz. İsterseniz aracınızla görev yerine gidip de göreve başlama olanağınız da var ama bu bence büyük bir zaman kaybı. Görevleri ve diğer challenge'ları menüden almak size büyük zaman kazandıracak.

Haritada yeni bölümleri açmak için, kariyer modundaki yarışları bitirmek gerekiyor. 3 ayrı zorluk derecesi var ve bunlarda yarışarak puan kazanmalısınız. Maalesef tek bir zorluk seviyesi ile kurtulamıyorsunuz. Hepsini bitirmeniz gerekiyor. Bunu yapmak için de, özellikle oyunun ilerleyen bölümlerinde yeni araçlar satın almanız gerekiyor. Araçlar ucuz da değil. Burada da devreye diğer görevler geliyor. Zamana karşı yarış, helikopter kovalama, sona kalanın elendiği bir mod ve biraz daha sert olan savaş modu gibi görevler size para kazandırıyor ve bu paraları daha iyi araçlar almak için kullanabiliyorsunuz. Her kariyer görevinde en iyi aracı aldığınızda, kolaylıkla her zorluk derecesinde ilk sıraya yerleşebiliyorsunuz.
Oyunda çok çeşitli araçlar bulunuyor. Motorsikletlerden, 4 tekerlekli ATV'lere, buggy'lerden dev tekerlekli kamyonlara kadar bir çok aracı kullanabiliyorsunuz. Tüm araçların kendine göre kullanım şekilleri var ve araçları kullanırken gerçekten o aracı kullandığınızı hissediyorsunuz. Oyunun fizik motoru bu konuda çok başarılı. Ağırlık hissini oyuna iyi aktarmışlar. Kontrollerin kolay olması, oyuna alışma sürenizi kısaltıyor. Bu sayede kendinizi oyunun diğer özelliklerine daha iyi verebiliyorsunuz.

Oyunun belki de en kötü yanı grafikleri. Bu devirde bunu söylemek çok üzücü ama maalesef oyunun grafikleri, çoğu kişiyi hayal kırıklığına uğratacak kadar düşük çözünürlükte görünüyor. Aslında genel detaylar, etrafta gördükleriniz, araç modellemeleri çok iyi. Herşey olması gerektiği gibi. Çözünürlük dışında. Oyun sanki CRT TV'de oynanıyormuşçasına düşük çözünürlüklü gibi, kare kare. Buna bir süre sonra alışıyorsunuz. Çünkü grafiklerin böyle olmasının bir sebebi var. Dev harita. Bellek limitleri yüzünden böyle bir önlem alınmış olmalı. Çünkü mümkün olduğu kadar yükleme ekranlarını azaltmak istemişler yapımcılar. Harita bölümlerinin kendine has çevre detayları, etrafta gördüğünüz binalar, müthiş ışıklandırma efektleri ve ondan da müthiş rüzgar ve fırtına efektleri, grafiklerin bütün hatalarını örtmeye yetiyor.
Sayfa 2

Minig buggy'lerden dev kamyonlara...
 
Müzikler, çok arka planda kalmış. 2-3 saat oynadığınızda, müziklerin kendini tekrar ettiğini düşüneceksiniz. Çoğu zaman gerçekten de öyle oluyor. Araçların motor sesleri oldukça iyi. Bu yüzden ilk yapmanız gereken şey, müzikleri kapatmak olabilir. Bu sayede motor sesine odaklanıp oyuna daha rahat konsantre olabilirsiniz.

Oyunun bir can alıcı kısmı da, online modu. Böylesine büyük bir alanda multiplayer'ın keyfi bir ayrı oluyor. Oyunun tüm modlarını online olarak oynamanız mümkün. Hiç multiplayer moduna girmeseniz bile, eğer izin verirseniz, etrafta serbest dolaşırken de online oyuncularla bir araya gelebiliyorsunuz. Daha sonra isterseniz birlikte yarışlara katılabiliyorsunuz. Tekli görevler yeterince uzun sürüyor ama online mod, oyunun ömrünü bir hayli uzatıyor.

Fuel hakkında çok yazılıp çizildi. Henüz piyasaya çıkmadan bile çok popüler olmuştu. Ama yazılıp çizilenlerin ortalamasına bakıldığında, bekleneni verememiş bir oyunla karşılaşıyorsunuz. Bunda grafiklerin payı büyük. Ama grafikler de herşey demek değil. Oyun gerçekten çok eğlenceli. Özellikle online modu ve asla birbirini tekrar etmeyen yarışları sizi çok uzun süre oyalayacak. Yarış oyunlarını sevenlerdenseniz, bu oyuna kesinlikle bir şans vermelisiniz.